YÖREMİZ MANİLERİ
MEKTUPLARDA MANİ
Şu kara basma güzel
Başkışı yosma güzel
Felek bizi ayırdı
Selamın kesme güzel
Mektup yazdım bilesin
Okuya da gülesin
Bu mektubum üstüne
Durmaya da gelesin
Ocakta kuru odun
Sen beni dere koydum
Gittin ki tez gelesin
Gözümü yolda koydun
Çay aşağı gezerim.
Tabağa gül ezerim.
Ben ki böyle güzelim
Niye yarasız gezerim.
Mani maniyi açar
Maniden oldum nacar
Çürüsün o parmaklar
Yararsız yorgana açar
Odaya serdim keçe
Neçe bir ömrüm geçe
O gün bugün olacak
Elin elimle geçe
Mani dedim kaladan
Dağlar kalksın aradan
Bizi de kavuştursun
Yeri göğü yaradan
YAYLA YOLUNDA MANİ
YAYLA; Köylere 15- 20 Km mesafede hiçbir tarla ve bahçe tarımının yapılamayacağı kadar soğuk, oldukça geniş bir alandır. Her köyün orada da ufacık bir köyü vardır. 10 ay ıssız kalan bir köy yayla evlerinin duvarı taş, direği taş , sediri taş, tavanı taştır.
Zaten Hanak' lı hiçbir zaman tatil için veya serinlemek için çıkmaz yaylaya. O aslında serin değil sıcağa hasrettir.
O, Yaylaya malına nafaka aramak için zıkar. Köydeki ekini ve çayırı hayvanlardan "ağartı" yı insanlardan korumak için yaylaya çıkar. Yaylaya çıkarken de aşağıdaki maniler söylenir.
Bu dağlar kömürdendir.
Geçen gün ömürdendir.
Feleğin bir kuşu var
Fençesi demirdendir.
Bu dağlar olmasaydı
Çiçeği solmasaydı
Ölüm Allah'ın emri
Ayrılık olmasaydı
Bu dağın ardı meşe
Gün gide, gölge düşe
Ben yardan edenin
Evine şivan düşe
Bu dağın oylumluna
Kuş konar yaylımına
Gel kardeş görüşelim
Geldik yol ayrımına
Bu dağlar meze dağlar
Çiçeği taze dağlar
Suları şarap oldu
Otları meze dağlar
Bu dağlar ulu dağlar
Gök çimen sulu dağlar
Dibinden eli göçmüş
Başında bulut ağlar
TARLA TAŞINDA MANİ
Hanak ve çevresinde her ilkbahar imece usulü tarla taşına gidilir. Ekinlerin henüz çıkmış tarlalarının taşları bir, bir toplanıp biçin zamanı tırpana taş gelmesin tırmık rahat çalışsın, yerde başak kalmasın. Bu imeceye kız ve erkekler birlikte giderler. İlkbaharın " ayam" havalarında bir kır gezisi bir pikniktir bu. Üstelik dönüşte peştemallar dolusu yemlik toplanacaktır.
İşi bitirenler tarlanın kıyısındaki " Tumpta" oturur maniler söylerler.
Manime mani getür.
Altıma halı getür
Yüzbin iki bahçadan
Çiğitsiz meyva getür
Altın erüdürüm
Sözümü yürüdürüm
Sizin gibi kızları
Peşime ürüdürüm
Ay ışığı süt gibi
Arkalığım çit gibi
Ne bacadan bakarsan
Emin gilin it gibi
Karşıda şiyek
Yünü altıma döşek
Ne bacadan bakarsan
Dayımgilin boz eşek
Baca baca gezerim .
Bacaya gül düzerim.
Sizin gibi kızları
Saç bağıma düzerim.
Çitimi çit ederim
Ucunu kat ederim.
Sizin gibi kızları
Peşime it ederim.
Çeper çekili kaldı
Botsan ekili kaldı
Ne oldu bacım sana
Ağsın dikili kaldı
AYRILIKTA MANİ
Mendilim benek benek,
Ortası çarkın felek
Yazınbarabar gezdik
Kışın ayırdı felek
Yeşil yelekli babam
Beyaz bilekli babam
Bizsiz yürekli babam
Aslan yürekli babam
Kara kazan koldadır.
Bugün babam yoldadır.
Ses verdim ses almadı
Karlı dağlar daldadır.
Kardaş vurdum yola
Gözlerim dola dola
Bulutlara yalvardım
Kardaşa gölge ola
Bir atlı çıktı baştan
Gözlerim dolu yaştan
Atlı mevlan seversen
Bir haber ve kardaştan
Kalbim kara kazandır.
Dilim mektup yazandır
Feleğe bel bağlama
Felek tedbir bozandır.
Sahan dolu incim var
Sol yanımda sancım var
Bana değip dolaşman
Gurbet elde gencim var
DİĞER MANİLER
Dere boyu gidelim
Koyun kuzu güdelim
Sennen beni görmüşler
İnkâr bayrım edelim
Ak koyun kuzusuna
Gün tutmuş postusuna
Ne desen de ağlasam
Arnımın yazısına
Tren gelir öterek
Kömürünü dökerek
Ben anamdan ayrıldım
Gözüm yaşım dökerek
Tut yedim duttu beni
Yârim unuttu beni
Yarı yola varmadan
Hıçkırık tuttu beni
Ak tavuk aldın mı?
Kümese koymadın mı?
Kör olası gaynana
Sen gelin olmadın mı?
Kapelesi ketenden
Yârim indi trenden
Boynuna sarılayım
Gülünü incelmeden
Kayalar yarılmasın
Yar bana darılmasın
Yar bana darılıp da
Ellere sarılması
Çaya inesim geldi
Şeker yiyesim geldi
Ala gözlü ablamı
Gene göresim geldi
Su içtim kana kana,
Sular akar yana yana,
Yüzün bir gün görmedim,
Bilmem gidem ne yana.
Merdiven indirdiler,
Atlara bindirdiler,
Kızım seni kahır eline gönderdiler,
Ağlar silinir silinir ağlar.
Gelin geldi evimize,
Şenlik kurdu köyümüze,
Hoş geldin allı gelin,
Sefa geldin pullu gelin.
Baban carsıya vardı mı?
Alını yeşilini aldı mı?
Suda kızıma dedi mi?
Haydı kızım kutlu olsun.
Haydı kızım kınan kutlu olsun,
Burada dilin tatlı olsun.
Çağırın gelin kızın anasını
Kızı gelin oldu görsün.
Allah muradını verdi bugün,
Anasını kızsız koyan
Evlerini ıssız koyan,
Testisini susuz koyan.
Kahve doktum kuruna,
El vurmayın durula,
Yârime yar diyeni,
Sol göğsünden vurula.
Bayburta giden yollar
Uzadıkça uzarlar,
Geçme bizim kapıdan
Eller bana kızarlar.
Maşrapanın kalayı,
Kızlar çeker halayı,
Allah için söyleyin,
Var mı askın kolayı.
Suya bulgur ezerim,
Hem ezer hem süzerim,
Ben yarımın derdinden
Deli olmuş gezerim.
Hey hızara hızara
Dalda elma gızara
Beni sana vermizler
Başka yerden giz ara
Gayadan öküz bakar
Öküzün arnı sakar
Delikanlı dururken
Sakallıya kim bakar
Mendil aldım onbeşe
Onu serdim güneşe
Gitti yârim gelmedi
Beni aldı telaşe
Dağdan kestim kereste
Kuş besledim kafeste
Yârin hasta dediler
Yetiştim son nefeste
Karşıda ala inek
Tüyleri benek benek
Hiç boğazımdan geçmiyor
Yarsız yediğim yemek
Kuş kafese girmiyor
Buna aklım ermiyor
Hiç boşuna ah çekme
Annem beni vermiyor
Evleri sarı boya
Gel yarim doya doya
İç vereme tutuldum
Gamıma koya koya
Armut dalda bir iki
Saydım baktım on iki
On ikinin içinde
Gök yazmalı benimki
İnce yazma düreyim
Aç koynunu gireyim
Uyan uyan sar beni
Yar olduğunu bileyim
Tavanlarda tencere
El vurmadım incire
Gavur babam duymasın
Çeker beni zencire
Çaya indim taş buldum
Yüzüğüme kaş buldum
Neredeydin la sürgün
Yanıma yoldaş buldum
Arabası kirenden
Mendil sallar trenden
Abenim nazlı yarim
Nasıl ayrıldın benden
Kara tren ak tren
Askerleri say tren
Benim yarım kırkbeşti
Postasıyla say tren
İki çeşme yanyana
Su içsem kana kana
Bana ediresini ver
Mektup yazayım sana
Sergenlerde çekirdek
Bostanlarda bitecek
Ben isterim babamdan
Dört davul sekiz köçek
Evleri var üst başta
Kundum dalda taşta
Sen orada ben burda
Akıl kalmadı başta
Harmanı yuvarladım
Samanı çuvalladım
Gara gözlü ey abim
Allaha ısmarladım
Keteni bez edeyim
Hangi yol gözeteyim
Kara gözlü yarimi
Kimlere benzeteyim
Mendil serdim bir taşa
Neler geldi bu başa
Öptüm bir kız yanağı
Dedi bana çok yaşa
İp attım ucu kaldı
Ocakta saçı kaldı
Ben büyüttüm el aldı
Yürekte açı kaldı
Eğer gelinim iyi olursan
Bizde seni överiz
Kotu olursan gelinim
Hepimizde döveriz.
Karatavuk olmadın mı?
Dallara konmadın mı?
Şebek yüzlü kaynanam,
Sen gelın olmadın mı?
Karşıdaki gök ekin,
Aldırdım elimdekin,
Her soran benzim sorar,
Sormazlar kalbimdekin.
Ekim ektim düzlere,
Diken oldum gözlere,
İşte ben gider oldum,
Ayaş kalsın sizlere.
Yıldırım vurdu bizi,
Dal gibi kırdı bizi,
Araya girdi düşman,
Dağlar ayırdı bizi
Arabamın tekeri
Hem ileri hem geri
Benim de bir yârim var
Oruçlar’ın şoförü
Avlu dibi örümcek
Aklım gitti görüncek
Ben aklımı yemedim
Köylülere gidecek
Ayağında mesi var
Odasında sesi var
Bekâr oğlan değil mi?
Kızlarda hevesi var
Ayakkabı aldırdım
Bir sele topukları
Beni baştan çıkaran
Taşköprü kopukları
Ayakkabı giyerim
Üstü beyaz olursa
Kaynanamı severim
Oğlu güzel olursa
Garşıdan gelen atlı
Ne gayratlı gayratli
Ben istedim vermedi
Niman malın gıymatlı
Kara kabak bağ atar
Altında yılan yatar
Ben bilmem mi a yârim
Goynunda neler yatar
Deniz coştu göl oldu
Yârim sana ne oldu
Benim sana yandığım
Memlekette şan oldu
Ev ötene ev yaptım
Çıktım üstüne baktım
Yârim gelecek diye
Çivte lambalar yaktım
Irmak gumsuz galır mı?
Dibi susuz galır mı?
Senin gibi güzelin
Goynu yarsız galır mı?
Karşıdan ünlüyorlar
Badılcan belliyorlar
Bu köy nasıl köyümüş
Varmadan övüyorlar
Mısır ektim azmasın
Gelen geçen kazmasın
Yar üstüne yar seven
Gençliğine doymasın
Titretin ışıkları
Çalıver kaşıkları
Yürü tirenim yürü
Kavuştur âşıkları
Elinde demir orak
Mektup göndersem ırak
Cebinde tarağın
Bana yadigar bırak
Elma attım nar geldi
Dar sokaktan yar geldi
Eğil biyol öpeyim
Al yanaktan kan geldi
Gökde yıldız niniynen
Köçek oynar ziliynen
Ayağına taş batmış
Siliyor mendiliylen
Dam kapısı açıldı
İnce boncuk saçıldı
Yar kapıdan girince
Gözüm gönlüm açıldı
Dağda tavşan oynuyor
Yelesini yağlıyor
Ötmüş yârim dizime
Garip garip aylıyor
Irmak coştu kül oldu
Yârim sana ne oldu
Olan oldu a gülüm
Madenkeş sebep oldu
Tütün içtim lüleden
Benim yârim Günye'den
Biricik biricik baş olmaz
Hoş geldiniz cümleden
Damda kırat harlıyor
Kapılan parlıyor
Aşmış yengem geliyor
Beyaz mendil sallıyor
Kayalar yarılmasın
Yar bana darılmasın
Yar bana darılıp da
Ellere sarılmasın
At üstünde cenderme
Dut kolundan goyverme
Giz ben seni atacın
Kimselere deyverme
Sarı kâğıt yazarım
Sandık sandık basarım
Yârimi vermezlerse
Ben kendimi asarım
Kar yağıyor yağıyor
Abamı giyeceğim
İhtiyara varıp da
Goca mı diyeceğim
Cuma köyün yolları
Dönüm geliyor dönüm
Cuma köyünden kız almak
Ölüm geliyor ölüm
Yarımcada saz olur
Gül açılır yaz olur
Ben yârime gül demem
Gülün ömrü az olur
Herekedir köyünüz
Buz gibidir suyunuz
Köyünüzü beğendim
Yok, mu bekâr kızınız
Harmanlardan geçiver
Ata yonca biçiver
İki tane yar olmaz
Birinden vazgeçiver
Dikenli’nin dağları
Üzüm yapmaz bağları
Üzüm yapsa bağları
Evlenir oğlanları
Karpuz kestim kan gibi
Uzadı urgan gibi
Yarımca kızları
Kınalı kurban gibi
Yarımcada saz olur
Gül açılır yaz olur
Ben yârime gül demem
Gülün ömrü az olur
Kirazımız dalbastı
Dalları kiraz bastı
Delikanlı söz etti
Kızlar yüzünü astı
Bu kiraz budak budak
Olur, mu kiraz dudak
Yarımca’nın güzeli
Canımdır sana adak
Duvarda makas asulu
Elbiseler kesülü
Bana mani sorarsan
Kirli çuval basulu
Şu giden kimin oğlu
Paltası da ak kolu
Dönüp bana bakmıyor
Saki vezirin oğlu
Bahçenizde gül var mı?
Gül altından yol var mı?
Gel gidelim sevgilim
Annenden izin var mı?
Kayadan indirmişler
Tirene bindirmişler
Kara saçlı yârimi
Gurbete göndermişler
Ay gelir aydan beri
Çay gelir dağdan beri
Ben yârimi görmedim
Bir buçuk aydan beri
Bostanlarda aşlama
Aşlamayı taşlama
Ben askere giderken
Ağlamaya başlama
Su koydum su taşına
Masanın ortasına
Memelerin benziyor
Ferik yumurtasına
Denizin dibi derin
Üstüne halı serin
Sandık sepet istemem
Beni sevdiğime verin
Duvağın telli gelin
Gümüşten elli gelin
Buğulu gözlerinden
Sevdiğin belli gelin.
Gün kavuştu ırakta,
Gözüm karada akta,
Herkesin yarı geldi,
Benim yarım uzakta.
Toprağında tasında
Benleri var kasında,
Sen bahar içindesin
Bense ömrüm kışında.
Çay aşağu giderim
Topal koyun güderim
Eğer anam vermezse
Bohçamı alur giderim
Mavi boyarlar mola
Sevsem duyarlar mola
İkimizde bir boyda
Nikâh gıyarlar mola
Harmanlarda ot bitti
Goyun yayulsun diye
Hatıp kekül sallamış
Muhtar bayulsun diye
Üzüm goydum sepete
Yar oturur tepede
Ben bir yeni yar sevdum
Şan olsun memlekete
Altınım var boynumda
İki ellerim goynumda
Ela gözlü sevduğum
Gece gündüz aynımda
Altını bozdurayım
Sıraya dizdireyim
Elma armut değülsün
Cebimde gezdireyim
Yaylanın çimenini
Hep toplamış geyikler
Sevdalunun işine
Ne garuşur böyükler
Gayalardan ot biter
Guzular yayulsun diye
Gızlar kekürt sallar
Oğlanlar bayulsun diye
Dozer geliyor dozer
Çekilin sizi ezer
Benim sevduğum oğlan
Sinan Özer’e benzer
Yayladan mı geliyon
Sırtındaki yayuk mu?
Ben sağa ayakkabı verdüm
Ayağundaki çaruk mu?
Ambar altunda cecük
Bacakları küçücük
Benüm sevduğum oğlan
Dünyalarda biricük
Eriklerin çayırı
Yana eğer başını
Yarimin motoru var
Çıkamıyor bayırı
Su serptim serin olsun
Mezarım derin olsun
Dünyada alamazsam
Ahrette benim olsun
Kiremit üstünde gezersin
İnci boncuk dizersin
Kusura bakmayın ama
Sen hepsinden güzelsin
Ne uyursun ne uyursun
Bu uykuyla ne bulursun
Al abdesti, kıl namazı
Cenneti alayı bulursun
Bağa girdim nar için
Dolaşırım yar için
Anneler kız büyütür
Delikanlılar için
İstanbul’a giderken
Sol tarafta hastane
Yârimin mektubunu
Eğlendirme postane
Davulumun ipi kaytan
Kalmadı sırtımda mintan
Verin ağalar bahşişimi
Sırtıma alayım mintan
Bağa gittim bağlama
Kara gözlüm ağlama
Ben buralı değilim
Bana gönül bağlama
Mani maniyi açar
Maniden kaldım naçar
Kör olası çöpçüler
Yarsız yorganım açar
Besmele ile çıktım yola
Selam verdim sağa sola
Selamımı aldınız mı
Komşulara yaydınız mı
Manici başı mısın
Cevahir taşımısın
Sana resmimi versem
Cebinde taşır mısın
Kara kara kazanlar
Kara yazı yazanlar
Cennet yüzü görmesin
Aramızı açanlar
Kul bela görmez
Allah yazmadıkça
Allah bela vermez
Kul azmadıkça
Mani maniye kelam
Sevdiğime benden selam
Hiç incinip üzülme
Kovuşuruz bir zaman
Sekiz sekiz on altı
Burası ceviz altı
Yarimin istediği kız
Ayakkabımın altı
Minare yıkılmış
Direk ister
Ağabeyimin canı
Börek ister
Mani benim ezberim
Kan ağlıyor gözlerim
Ben yarimin yolunu
Akşam sabah gözlerim
Masa üstünde pekmez
Çoban kavalın ötmez
Önünde gezen sürün
Benim nişana yetmez
Edep bir taç imiş
Nuru Hüdadan
Giy al o tacı
Emin ol her beladan
Biz gideriz ikimiz
Kestanedir yükümüz
Karakoç’un içinde
Elti olacağız ikimiz
Karanfili ekemedim
Suyunu dökemedim
Yarimden ayırdılar
Yüzünü göremedim
Ayva attım samana
Dumana bak dumana
Şoför yârim var iken
Gider miyim çobana
Bizim evin önünde
Cankurtaran bağırıyor
Ne kabahat ettin yârim
Jandarmalar arıyor
A apacak apacak
Gökten yıldız kopacak
Açma yârim ağzını
Kuşlar yuva yapacak
Ayvalar dilim dilim
Darılmış benim gülüm
Ben gülüme ne dedim
Kurusun ağzım dilim
Köprüden geçer iken
Köprü salladı beni
Yârimin eski dostu
Düşman belledi beni
Yolda buldum on para
Yârim yüzün ne kara
Allah sana su vermiş
Yıkasana maskara
Gel gidelim sevdalım
Bizim vatana kadar
Yar ben senden ayrılmam
Dünya batana kadar
Asmanın arasından
Alamadım üzümü
Kaldır yârim şapkanı
Göremedim yüzünü
Sarı motor geliyor
Sarı duman veriyor
Aç kapıyı bak yârim
Sana gelin geliyor
Kasabın satırı var
Yanında yatırı var
Ben kasap olmazdım ya
Paranın hatırı var
Kuyudan su çekerim
Al bakıra dökerim
Daha yaşım küçük ama
Kara sevda çekerim
Dere boyu kavakları
Dökülür yaprakları
Yârim orada ben burada
Çınlasın kulakları
Bahçelerde sardunya
Sardunyayı kırdın ya
Beni beğenmiyordun
Nasıl bana kaldın ya
Yaza yaza yaz geldi
Mürekkebe zam geldi
Daha yazacaktım ama
Karakoça kiraz geldi
İndim dereye durdum
Dokuz güvercin vurdum
Dokuzunun içinde
Ben birine vuruldum
Hoca çıkmış mahalleye
Topluyor kaşıkları
Cennet istersen Hoca
Kavuştur aşıkları
Gide gide yoruldum
Sular gibi duruldum
Şu karşı ki oğlanın
Gözlerine vuruldum
Evleri yapan usta
Yeniden yıksın yapsın
Pencere bırakmamış
Delikanlılar baksın
Dalları bastı kiraz
Sevdamı anlamadın
Önce beni yalvarttın
Şimdi sen yalvar biraz
Karakoç dur köyümüz
Zemzem olur suyumuz
Sevip sevip ayrılmak
Dalga geçmek huyumuz
Camdan aldım makası
Açtım gömlek yakası
Bizim evden gözükür
Yarin arka bahçesi
Bizim evin önünde
Ayvalar şişman olur
İlk yârini almayan
Sonunda pişman olur
Motor geliyor motor
Motorun bacası yok
Kalkmış beni istiyor
Cebinde parası yok
Dolabın kapakları
Çınarın yaprakları
Kara gözlü yârimin
Çınlasın kulakları
Mavi yelekli yârim
Çarkıfelekli yârim
Beni bırakıp gitti
Demir yürekli yârim
Elma attım denize
Geliyor yüze yüze
Sevdiğimin sözleri
Hediye kaldı bize
İçeride ara kapı
Sürmesi çavdar sapı
İkimizi ayıran
Dilensin kapı kapı
Entarisi al basma
Alıp duvara asma
Sen benimsin ben senin
Ellere kulak asma
Havalarda kırlangıç
Kanadı ayrıç ayrıç
İkimizi ayırtan
Kan kussun avuç avuç
Maniciyim manici
Ak gerdan altın inci
Eğer annem verirse
Varıcıyım varıcı
Kara kara kazanlar
Kara yazı yazanlar
Cennet yüzü görmesin
Aramızı bozanlar
Geline bak geline
Kına yakmış eline
Ne mutlu bu geline
Gidiyor sevdiğine
Havalarda kelebek
Kanadı benek benek
Beni yardan ayıran
Kalbur satsın hem elek
Ortaokul olur mu?
İçinde durulur mu?
Benim yârim talebe
Onunla dalga olur mu?
Yeşil iplik bükerim
Yare yelek dikerim
Yelek yare olmazsan
Vallahi seni sökerim
Bizim camın altında
Herkes bunun farkında
Biz yarimle konuştuk
Kırklareli Parkında
Yüksek evler yaptırdım
Dayamaya direk yok
Yarim kaçmak istiyor
Bende öyle yürek yok
Burası Üsküp dere
Su istersen İşte dere
Ekmek istersen Allah vere
Yatak istersen geldiğin yere
Üsküp dere köprüsü
Hafif sallar adamı
Üsküp dere kızları
İpsiz bağlar admı
Mani maniyeleyim mi
Bir mani söyleyeyim mi
İşaret et sevdiğim
Yanına geleyim mi
Cam altında ısırgan
Gavur musun Müslüman
Gel bir kerecik öpeyim
Vallahi bak ısırmam
Armudu taşlayalım
Dibinde kışlayalım
Sevdiğimi görünce
Maniye başlayalım
Bahçelerde pırasa
Yaprağına kar yağsa
Oğlanlar bekâr kalsa
Şu kızlara yalvarsa
Al giydim alsın diye
Mor giydim sarsın diye
İnadıma bakarım
Sen bana yarsın diye
Mendilimin ucuna
Sakız bağlarım sakız
Duyuyorum sevdiğim
Severmişsin başka kız
Pembe giyerim pembe
Pembe yakışır gence
İnsan bir hoş oluyor
Sevdiğini görünce
Kaşların karasına
Mim çekmiş arasına
Yari ilaç diyorlar
Kalbimin yarasına
Derelerin çakılı
Kimden aldın akılı
Orta yerde oynayan
Ağabeyimin çakırı
Karpuz kestim yiyen yok
Ağızım yandı diyen yok
Sevdiğime kavuştum
Gözün aydın diyen yok
Entarimi ben biçtim
Ateşine ben düştüm
Ne kadar cahilmişim
Asker oğlana düştüm
Bizim evin önüne
Kim attı mavi boya
Annem babam evde yok
Bakalım doya doya
Gülüm kurutmam seni
Suda çürütmem seni
Senelerce görmesem
Yine unutmam seni
Başımdaki çemberim
Oymalıdır oymalı
Oldun dünya güzeli
Sana nasıl doymalı
Sen Aslısın ben Kerem
Sana kalbimi verem
O kadar zalim olma
Edeceksin beni verem
Motor almış seksene
Bin üstüne gezsene
Motor güzeldir amma
Bak üstündeki serseme
Bizim köyün yolları
Çamurluktur kayarsın
Bizim köyün kızları
Dalgacıdır yanarsın
Yengem çıkmış mahalleye
Topluyor kaşıkları
Nasıl ayırdın yenge
Biz gibi aşıkları
Bizim köyün kızları
Sürmelidir gözleri
Gözlerine bakınca
Kaçırdım öküzleri