Kara Şimşek
Allah selametlik versin tanidigim birisi ilkdefa televizyon seyredecek, hevesle kurarlar televizyonu, geceler karşısına. o günlerdede "Kara simsek" adli dizi cok meşhurdu Posof'ta..film baslarken hani araba tam ekrana doğru geliyorduya, iste onu gören adam karisina kari yat geliyer bu andir bizi cigniyacak diya bagirir!!!!
ikisi iki yana yatar bir zaman sonra sesizce adam kafasini kaldirir kalk kari kalk oyani donmis gediyer...
Bu tuz o tuzdan degil
Yillar önce Posoftan kalkarlamis öküz arabasiyla veya sirt ile tuz getirmek icin kagizmana Giderlermis...
Posoflu her kagizmandan dönüşte, karisi komsularina tabak tabak tuz hedye veriyor. Günlerce sirtinda tuz getiren adam esinin bu hareketinecok kiziyor nasihat nasihtin üstüne... ama kadin bir türlü söz anlamaz..
Adam bir gün kagizmana eşinide götürüyor, yüklüyor sırtına bir kac hokka tuzver elini Posof. ...
Alismis komşuları hemen tabagi koltuğunun altina sIkIstiran komsunun kapiya dayaniyor:
Baci bir tabak tuz baci bir tabak tuz, ... kocasiyla birlikte sirtinda tuz, gunlerce
yol yuruyen karinin sirtindaki acilar bir kat daha artiyor

yoğ yoğ baci tuz yoğ diye cevap veriyor
Eeeee aliskin olan komsular baci ne oldu sana boyle her zaman veriyordun ??
Yoğ baci yoğ bu tuz o tuzdan degil,,
ANLİYOR ANLİYOR EŞEK DEĞİLYA!
Iki posoflu aralarinda cikan bir anlasmazlik yüzünden mahkememlik olurlar. Mahkeme baskani birine söz verir, adam kalkar baslar derdini anlatmaya.; şöyle oldu böyle oldu derken her kelimesinin basinda anliyormsun demi hakim bey Anliyorsun demi hakim bey diye defalarca ekler.Öteki davali bu kelimeye sabır edemez ayağa kalkar söz hakki istemeden adama bagirarak : anliyor anliyor, hakim bey esek degilya!!!!
OSMAN GELİNCE CALARUGH
Yurdumuzun cesitli illeri ve ilçeleri gibi Posofta cok göç veren bir yöredir.
Birisi kalkmis gurbete gitmis. Aradan gecen bir zaman sonra geleceğini
eve bildirmis. O gunlerde yolunu gözler olmuş aile fertleri. Evde, disarda,
iste hep gurbetcinin ne zaman gelecegi konusuluyormş. Aile aksamdan
eve toplanmis, evlerinde bulnunan radyoyu acmişlar bütün aile can kulağiyla
radyo dinliyor. Bir türkü cikmişki güzelmi güzel, Sorma gitsin..
bu türkü ailenin cok hoşuna gitmis. Radyo bir misra türküyü söyleyince aileden biri :
YAHU RADYOYU KAPATIN BUTÜRKÜYÜ SAKLAYALIM, BİZİM OSMAN
GURBETTEN GELECEK O ZAMAN CALARUG ODA DINNASIN
(yukarki koylerden birinde yasanmis bu kissa:))
UFRUK DAGINDAN
Yeni evlenmis bir posoflu kalkar enişteliğe gider. Aksam olur sofra hazırlanır.
Corbalar çatal kaşık sofraya dizilir artık sofra herkesin oturmasi icin tamamdir.
Damatin kayincosu hemen oturur sofraya bir kaşığı kaptığı gibi çorbaya daldırır .
Ağzına vurmadan :yahu corbalarda sovumuş!Diye damatin duyabilecegi bir sevyede kendi kendine söylenir..
bu sesi duyan damat, aclığında etkisiyle çorbalarin üzerindeki buhari bile görememiş, oysa çorbalar deyim yerinde ise atesten yeni cikmis kadar sicakti !!kayninin bu sözünü gercek sanarak oda kaşığı bi daldiriş daldirmışki ayni hizdada agzina goturmus !!
kaynar corbayi agzina bosaltan damat ne yapacagini sasirmis!! Geri bosaltsa bu güne bu gün yeni damat
yutsa midesine kadar yanacak ! peki sessiz sedasiz nasil yutacak?
Bu durumda ne yapacagini bilemeyen damatin alt cenesi ile ust cenesi birbirinden ayrilir gibi agzi acilinca damat corba dokulmesin diye kafasini yukari kaldirmis...
Göz ucuyla yandan herkesin kendisine alayli alayli baktigini gorunce, tavandaki kalin kosatlari görmus acele ile
- baba baba bu kosatlari nerden getirdin amma da saglammis Oglunun muzirligini goren kayin peder enistesine olgunluk ile sakin bir sekilde :UFRUK DAGINDAN OGLUM UFRUK DAGINDAN demiş
Üçyüz hınkala düşti...
Komsusunun oğlu hasta olan bir kadın disari cikinca oglanin annesini gordu ve hastanin halini merak edip sordu, baci oglanin durumu nasil oldi? oglu rahatsiz olan anne uzuntulu bir sesle, anasi ölsün, oglumun istahi cok azaldi, 500 hinkal yiyerdi simdi 300 hinkala dusti
Ayran içan bela biçar..
Posoflu biri biçin zamani köyünden iyi biçen birini alip cayir bicmeye goturmustü adam cok iyi biçici idi. sabah ayran çorbasi gelmisti. çorba içildi yirgat ve cayir sahibi başladılar tırpan çekmeye. bir ara çayır sahibi, yirgadın kendine özgü biçmediğini gördü, bir zaman arkasından seyretti, dayanamadi sordu ola mustican nabiçim biçiyersin ela?
musti tirpani sapinin ucuna dikti geri döndü birazda sitem ederek,
- ayran içan bela biçar, yedir kuymagida gör cana kıymaği